25 Temmuz 2021 12:18

Şile’de boğulmaların nedeni RİP akıntısı

Karadeniz sahilinden son günlerde peş peşe boğulma haberleri geldi.

Şile’de boğulmaların nedeni RİP akıntısı

Birçok noktada denize girmek yasaklandı. Peki Karadeniz’de ne oluyor? Neden bu kadar kayıp yaşanıyor? Suya yaklaşmak bile yasaklanıyor? Hepsinin tek cevabı var: RİP akıntısı.

Karadeniz’i iyi bilenler, kuzey rüzgârı çıktığında yanına bile yanaşmaz. Kuzeyli rüzgârlar dalgaları büyütür ve denizdeki seri katili uyandırır. Hiç olmazsa bir-iki kez Karadeniz’e girmiş olan herkes, “deniz içine çekiyor” diye kulaktan kulağa yayılan bilgiyi duymuştur.

Ancak yine de sıcaklıklar yükselince denizin serinliğinin cazibesine kapılınır. Her yıl onlarca kişi boğulur ya da ölüm tehlikesi atlatır.

Sıcaklığın 35 derecenin üzerine çıktığı Kurban Bayramı’nda da Karadeniz sahilleri benzer manzaralara şahit oldu. Tüm uyarılara rağmen denize giren onlarca kişi boğuldu ya da ölüm tehlikesi anlattı. Bazılarının cenazeleri bile bulunamadı.

Peki nasıl oluyor da herkesin “Çok iyi yüzme bilirdi” dediği kişiler bile Karadeniz’de boğulabiliyor?

Nasıl oluşuyor

Çeken akıntılar, deniz dip yapısının topuk-dalyan-topuk (kum tepeciği-yarık-kum tepeciği) şeklinde olduğu bölgelerde görülen ve sığ sudan derin suya hareket eden oldukça kuvvetli akıntılardır. Rüzgârlı havalarda topuklarda (kum tepesi) kırılan dalgaların dalyan (çukurluk) bölgelerinden geriye doğru hareketi sonucu oluşan bu akıntılar, dünya şampiyonu bir yüzücünün dahi karşı koyamayacağı kadar güçlüdür.

Türkiye’de özellikle Karadeniz sahillerinde görülen akıntılar, rüzgârlı, fırtınalı ve dalgalı havalarda hiç tahmin edilmeyecek bölgelerde bile oluşabilir. Dalga yüksekliği ve sıklığı arttıkça, akıntının gücü de artar.

Şile’de dün sahile gelenler yasağa rağmen denize girdi. Zabıta, polis ve Sahil Güvenlik ekipleri, uyarıları dinlemeyerek denize girenleri çıkardı.

2013 Yılı milat oldu

Çeken akıntılar tüm dünyada ciddi bilimsel araştırmalara konu olurken, konu ülkemizde pek de bilinmiyordu. 2013’te İstanbul Valiliği’nin koordinasyonunda bir araya gelen İstanbul AFAD, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ve İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaa ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nden bilim insanları çeken akıntılarla ilgili vatandaşları bilgilendirmek için bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. İstanbul’un kontrolsüz birçok sahiline bilgilendirme panoları asıldı. Denize girmenin tehlikeli olduğu ve olası bir akıntıya karşı nasıl mücadele edilebileceği anlatıldı.

Resmi kayıtlara göre her yıl İstanbul’da 50 ile 60 arasında denizde boğulma olayı yaşanıyor. Bunlardan birçoğunun çeken akıntılar nedeniyle yaşandığı tahmin ediliyor. Son örneği bayram tatilinde Şile ve diğer sahillerde yaşandı. Şile’de denize giren 3 kişi boğularak hayatlarını kaybetti.

‘Kendinizi suya bırakın’

Sualtı ve su üstü arama kurtarma eğitmeni Volkan Dikmen RİP akıntılarıyla ilgili şu tavsiyeyi yaptı: “Kurtulmak için kendimizi dalgalara bırakmamız gerekiyor. Dalgaların açığa kadar atması lazım. Daha sonra dalga yönünde, paralel olarak karaya doğru yüzülebilir. Dalgalar dibe doğru çekmez. Akıntıya ters yüzmemek gerekiyor.”

Kurtulmak için şu detaylar önemli !

 

AFAD’ın internet sitesinde yer alan bilgilere göre, çeken akıntıya kapılmamak için şunlar yapılmalı:

– Dalgalı havalarda denize girmemeyi tercih edin.

– Denize girmek için cankurtaran ve sağlık ekibi bulunan sahil ve plajları tercih edin.

– Çocuklarınız denizdeyken bir an bile gözlerinizi onlardan ayırmayın.

– Kendiniz ve çocuklarınız için, denizde su yüzeyinde kalmanızı sağlayacak can yeleği, can simidi gibi can kurtarma malzemeleri bulundurun.

– Tek başınıza denize girmeyin. Yanında kurtarma malzemeleri bulunan ve iyi yüzme bilen birisini gözcü olarak sahilde bırakın.

– Denize mutlaka deniz kıyafetiyle girin.

– Sahile doğru yüzmeye çalışarak kendinizi yormayın, akıntıyı yenemezsiniz. Akıntının sizi götürmesine bir süre izin verin.

– Akıntı zayıfladığında sahile değil, yanlara doğru yüzerek akıntıdan kurtulun.

– Her zaman su üzerinde kalmaya çalışın ve elinizi kaldırarak yardım isteyin.